Wednesday, May 2, 2007

DÖRT KUŞU BOĞAZLA(1) !!!!!

Efendim, bilindiği gibi Mesnevî batıni bir Kur'ân tefsiridir.

Hz. Mevlânâ Kur'ân-ı Kerim'deki bazı ayetleri manevi bir tefsire tabi tutuyor ve onlarda bilinen anlamları dışında yeni manalar buluyor.

Bu tür tefsire tabi tuttuğu kıssalardan biri de Cenab-ı Hakk'la Hz. İbrahim arasında geçen şu hadisedir:

Hz. İbrahim bir gün Cenab-ı Hakk'a:
- Ya Rab bana ölümden sonra dirilişin nasıl olduğunu göster, diye niyaz etmişti Allah:
- Yoksa inanmıyor musun, buyurunca:
- İnanıyorum, fakat kalbim itminan bulsun, demişti.
Bunun üzerine Allah ona dört kuşu kesip parçalarını birbirine karmasını ve götürüp bir dağ başına bırakmasını, sonra da onları kendine doğru çağırmasını istedi. Hz. İbrahim söylenenleri yaptığında parçalara ayırdığı dört kuşun dirildiğini ve kendisine doğru uçarak geldiğini gördü.
(Al-i İmran 260) (5/2)

Şimdi gelelim Mevlânâ'nın bu kıssayla ilgili tefsirine…
Mevlânâ insandaki dört kötü huyu şu dört kuşla sembolize ediyor:

Kaz = hırs
Horoz = şehvet
Tavus = makam sevgisi
Karga = uzun ömre tamah.
















Ona göre insandaki bu dört kötü huy, kesilmesi emredilen o dört kuş gibidir. Kurtulmak için onların kafasını koparmak gerek.


Şimdi bazı okuyucularımız; bu benzetme de nerden çıktı, diye düşünebilir. Bunun için küçük bir açıklama yapalım:


Devre ait bazı minyatürlü eserlerde görüldüğü üzere Selçuklu döneminde zengin bir hayvan sembolizmine tesadüf edilir. Her hayvan bir karakteri; sözgelimi tilki kurnazlığı, tavşan şansı, horoz cömertliği temsil eder. Hz. Mevlânâ da yukarıdaki benzetmeleriyle dönemin bu anlayışını malzeme olarak kullanıyor... Bu küçük izahtan sonra artık Mesnevî'ye geçelim ve dört kuşun kötü huylarıyla ilgili bahisleri özetlemeye çalışalım..



Prof. Dr. Cihan OKUYUCU (www.semazen.net)






No comments: